Amaç ve Hedeflerim
Ruh sağlığınızı desteklemek, yaşam kalitenizi artırmak ve psikolojik iyi oluşunuza katkıda bulunmak amacıyla buradayım. Psikoterapi süreci, yalnızca seanslarla sınırlı olmayan, bireyin kendi iç dünyasını keşfetmesini sağlayan ve günlük yaşamına entegre edebileceği farkındalıkları geliştirmesine yardımcı olan bir süreçtir.
Psikoeksen aracılığıyla, yalnızca danışanlarıma değil, aynı zamanda psikolojiye ilgi duyan herkese güvenilir ve bilimsel içerikler sunmayı hedefliyorum. Psikolojik iyi oluşun herkes için erişilebilir olması gerektiğine inanarak, çevrimiçi terapi süreçlerini daha etkili ve ulaşılabilir hale getirmek için çalışmalarımı sürdürüyorum.
Psikoterapi: Sadece Tanı Alanlar İçin Değil
Psikoterapi, yalnızca psikiyatrik bir tanıya sahip bireylerin değil, yaşamın getirdiği zorluklarla baş etmeye çalışan, kişisel gelişimine önem veren, kendini daha iyi anlamak ve içgörüsünü artırmak isteyen herkesin faydalanabileceği bir süreçtir. Günlük stres, ilişki sorunları, kariyer değişimleri, geçmiş travmalar veya kendini daha iyi tanıma isteği gibi pek çok farklı nedenden dolayı terapiye başvurulabilir. Bazen insanlar hayatlarında belirgin bir problem olmasa da psikoterapi sürecine girerek kendi iç dünyalarına dair daha derin bir farkındalık kazanmak ve yaşamlarını daha tatmin edici bir hale getirmek isteyebilirler.
Terapide temel amaç, bireyin yalnızca yaşadığı zorlukları anlamlandırmasına yardımcı olmak değil, aynı zamanda kişisel kaynaklarını keşfetmesini ve bu kaynakları etkili bir şekilde kullanmasını sağlamaktır. Psikoterapi, bireyin hayatında daha sağlıklı kararlar almasına, duygularını düzenlemesine ve kendisiyle daha sağlıklı bir ilişki kurmasına destek olan güçlü bir araçtır.
Tanıya Yaklaşımım
Psikoterapi sürecinde danışanlarımı yalnızca belirli tanı kategorileri üzerinden değerlendirmek yerine, onları bir bütün olarak anlamaya ve yaşantılarının çok boyutlu doğasını göz önünde bulundurmaya önem veririm. Tanılar, terapist için süreci yönlendirmede yardımcı olabilir ve danışana kendi yaşadığı deneyimleri anlamlandırmak konusunda bilgi sunabilir. Ancak, tanıların bazı olumsuz etkileri de göz ardı edilemez.
Bazen danışanlar, tanılarla kendilerini sınırlayabilir ve “Ben buyum, bundan başka bir şey olamam.” düşüncesine kapılabilirler. Tanılar, bireyin içinde bulunduğu durumu açıklamak için kullanışlı olsa da, onun değişim kapasitesini ve çok yönlülüğünü göz ardı etmesine neden olabilir. İnsanlar tanılardan çok daha fazlasıdır ve psikoterapide esas olan, bireyin tüm yönlerini keşfetmesine yardımcı olmaktır.
Bu nedenle, danışanlarım tanı hakkında özellikle bilgi almak istemedikçe tanılar üzerinden bir çerçeve oluşturmayı tercih etmem. Bunun yerine, onların yaşadıkları zorlukları, düşünce ve duygu dünyalarını daha geniş bir perspektiften ele alarak anlamlandırmaya çalışırım. Ancak, eğer danışan tanı konusunda bilgi almak isterse ve bu onun sürecini daha rahat ilerletmesini sağlayacaksa, yaşadığı belirtilerin hangi kategoriler altında değerlendirilebileceğini birlikte konuşabiliriz.
Sonuç olarak, terapideki temel yaklaşımım, bireyin tek bir tanı çerçevesinde değil, tüm yaşantısı, duygusal dünyası, ilişkileri ve değerleri ile bir bütün olarak ele alınmasıdır. Her bireyin kendine özgü bir hikâyesi vardır ve terapi süreci, bu hikâyeyi daha sağlıklı ve anlamlı bir şekilde şekillendirme yolculuğudur.
Unutmayın, değişim ve dönüşüm süreci bazen zorlayıcı olabilir ancak bu süreçte destek almak, kendi içsel yolculuğunuzu daha sağlıklı ve bilinçli bir şekilde şekillendirmenize yardımcı olabilir.